Konuşmacımız Canan Duman yazdı.
“2023’te yapay zekâ, özellikle de üretken yapay zekâ, Chat GPT ve Google’ın Bard’ı gibi gelişmeler nedeniyle tartışmalar yaşandı. Yapay zekânın işler üzerindeki etkisine ilişkin endişeler ortaya çıktı. 2023 özellikle liderlik ve teknoloji alanlarında önemli bir paradigma değişimine işaret etti. Yüksek enflasyon baskısı küresel ekonomi için hâlâ bazı riskleri barındırıyor. Kurumsal dünyada maliyet yapılarına yeniden odaklanılmasıyla birlikte, henüz tam olarak görünür olmasalar bile iş yeri yüzeyinin altında çatlaklar oluşuyor. 2024 kuruluşlarının sağlamlığını test edebilir. Önümüzde bir ışık olsa da henüz karanlığın tam dışına çıkmış değiliz. 2024’te paydaşların işletmelere yönelik talepleri (çalışanlardan, müşterilerden ve yatırımcılardan) arttıkça şirketler zorlanabilir. İş dünyası köklü değişimlerin yaşanacağı bir yıla daha hazırlanıyor. İşte yeni yılı şekillendirebilecek 10 iş trendi: Ücret enflasyonunun kurumsal sürdürülebilirlik üzerinde baskı yaratması İş dünyası yeni yılda gözlerini operasyonel maliyetleri yönetmeye dikecek. 2024’te insan kaynakları ekiplerinin geçim ücreti ile asgari ücret arasındaki tutarsızlığa ve bunun iş yeri üretkenliğini nasıl etkilediğine çok dikkat etmesi gerekecek. Maaş şeffaflığı 2024 yılında da kuruluşlar için önemli bir konu olmaya devam edecek. İş tanımlarında ve mevcut çalışanlarla ilgili olarak maaş konusunda açık olmak, ücret eşitliği standardını belirlemeye yardımcı olacak. ‘Kariyer desteği’, trendi ile çalışanların 2024’te kendilerini korumaya çalışması Kariyer desteği (kariyer tamponlaması), çalışanların ağ oluşturma etkinliklerine katılması, özgeçmişlerini, LinkedIn profillerini güncellemesi hatta iş başvurusu yapmak gibi proaktif adımlar atması ile kariyerlerine güvenlik kattıkları strateji anlamına geliyor. Çalışanların mevcut pozisyonlarından ayrılmak istemeseler de rollerinin değişmesi veya ortadan kalkması ihtimaline karşı hızlı bir başlangıç yapmasını sağlayan kariyer desteği aslında yedek kariyer fırsatları yaratıyor. Kariyer desteği, tamamen yeni bir şey olmasa da son zamanlarda uzaktan çalışmanın yaygınlaşması, LinkedIn gibi platformların yaygın kullanımı ve profesyonel fırsatlara erişimin artmasıyla ivme kazanmış durumda. Bireyler, mevcut profesyonel ortamda çeviklikle ilerleme ihtiyacının farkına vararak, becerilerini ve ağlarını çeşitlendirme konusunda daha bilinçli hale geliyor. Bu eğilim esasen istihdam dinamiklerinin gelişen doğasına bir yanıt ve 2024’te de sürmesi bekleniyor. Beceriye dayalı işe alımın yaygınlaşması Doğru becerilere sahip doğru yeteneğin azlığı, iş dünyası için acil bir sorun olmaya devam ediyor. Sürekli daralma belirtileri gösteren yetenek piyasası ortamında yön bulmak, 2024’te yetenek açığını kapatmak için kuruluşların beceriye dayalı işe alım ve kurum içi yetenek hareketliliğini görebiliriz. Şirket dışından işe alımlar, şirket içi yetenek hareketliliğine göre önceliklendirilebilir ve işe alımda insanların sahip olduğu becerilere odaklanılabilir. Teknoloji bireyleri işe özgü becerilerle donatırken, dayanıklılık, yaratıcılık, iletişim, iş birliği, özgünlük gibi insana özgü sosyal becerilere daha fazla vurgu yaparak kayda değer bir değişimi ortaya koyuyor. Çünkü bunlar yapay zekânın dolduramayacağı becerilerdir. İşe alım süreçlerinde insan odaklı becerilerin daha önemli hale geleceğini ve en iyi işe alma uygulamaları için anahtar olacağını görebiliriz. Ofise dönüşün devam etmesi Önümüzdeki birkaç yıl boyunca ofise dönüş savaşını görmeye devam edeceğiz. Zorunlu bir ofis varlığına güvenmeye devam eden şirketler, daha da ciddi bir yetenek eksikliğiyle karşı karşıya kalacak. Çalışanlar, uzaktan çalışmanın esnekliğine ve faydalarına değer veriyor, aynı ücret karşılığında onlara bu esnekliği sunacak birileri her zaman olacak. 2024 yılında ofise dönüş zorunluluğu, yetenekleri büyük şirketlerden uzaklaştırmada önemli bir faktör olacak. Esnek çalışma ve uzaktan çalışma sunamayan şirketler, işgücünün yetersiz personel, aşırı çalışma ve aşırı stres eğiliminde olması nedeniyle piyasada rekabet etmekte zorlanacak. Liderlikte nesil değişikliklerinin olması Baby Boomers emekli oldukça, liderlik rolleri X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı da dahil olmak üzere giderek daha genç kuşaklar tarafından dolduruluyor. Bu kuşak değişimi, farklı tercihleri ve çalışma tarzlarını beraberinde getiriyor. Genç işgücünün, özellikle de Z kuşağının ihtiyaçlarını anlamak ve bunlarla ilgilenmek kuruluşlar için çok önemli olacak. “İşin Geleceği Şimdi” kitabımda da yazdığım gibi; “Dünyanın şimdiye kadar gördüğü en büyük demografik grup olan Baby Boomers kuşağı 2025 yılına kadar işgücünden ayrılacak. Onlarla birlikte büyük bir bilgi birikimi de iş dünyasından çıkmış olacak. Mentorluk ve eğitim programları aracılığıyla bu kuşak emekli olmadan bilgi transferinin yapılması önemli olacak.” 2024’te toplumsal olaylara, iş yerinde seslerinin duyurulmasına şeffaf ve duyarlı olan Z Kuşağı çalışanları şirketlerin görmezden gelemeyeceği kültürel değişimi temsil edecek. İşgücünün hızla büyüyen bir payını oluşturacaklar. İşleri öncekilerden farklı yapan Y ve Z kuşağının yönetici rollerindeki temsili artacak. Bu genç nesiller, iş akışlarını otomatikleştirmeye ve kişiselleştirmeye yardımcı olmak için yapay zekâ ve makine öğrenimi gibi teknolojilerden yararlanma konusunda daha rahat olacak. Ayrıca 2024’te daha fazla Z kuşağı çalışanının işgücüne katılmasıyla maaş şeffaflığı büyük olasılıkla sıcak bir konu olacak ve ücret farklarını azaltmak için daha fazla tartışma yapılacak. Liderlere yönelik beceri taleplerinin artması Liderlik becerileri önemli bir dönüşümden geçiyor. 2024’te etkili liderlerin güven oluşturmaya, çalışanların katılımını derinleştirmeye, komuta ve kontrol yaklaşımından uzaklaşmaya odaklanması gerekiyor. Liderliğin nasıl daha güçlü, daha net ve daha katılımcı olacağı en önemli öncelikler arasında yer alıyor. 2024’te liderlik becerilerinin hızlı ve yükseltilmesi gerektiği talebi artacak. Yapay zekâ becerisinin daha fazla iş ilanına ve iş tanımına girmesi Teknoloji becerilerine yönelik artan talebin yanı sıra, yeni gelişen teknolojilerin, özellikle de yapay zekânın etkisinin, çeşitli roller üzerinde önemli bir etkiye sahip olması bekleniyor. Yapay zekâ 2023’te çok popülerdi ve bu eğilimin 2024’e kadar değişmesi pek mümkün görünmüyor. Yapay zekânın benimsenmesinde, sohbet robotlarından makine öğrenimine, birçok sürece gömülü ve perde arkasında çalışan otomasyona kadar heyecan verici bir büyüme görmeyi bekleyebiliriz. Bu nedenle ekipleri yapay zekâyı nasıl kullanacakları konusunda cesaretlendirmek ve eğitmek gerekecek. Çevresel sürdürülebilirliğe vurgunun artması Sürdürülebilirlik sadece moda bir kelime değildir; dünya çapındaki işletmeler için temel bir değer haline geliyor. İnsan kaynaklarının sürdürülebilirlikteki rolü nispeten yeni olsa da şirketler iklim değişikliğinin zorluklarına uyum sağlamaya, işgücünün bilgili ve çevresel bozulmalara karşı hazırlıklı olmasına odaklanacak…”
